20080129

hasar tespit

*şiddetsiz bir hayalkırıklığı.


ya ya.

20080126

nut/nuit



Electric Six/Danger! Danger ! High Voltage !



özledim,dinleyeyim dedim ek olarak da paylaşıp işteşe dökeyim istedim.

20080125

idrak bilmem kaç

bazı durumlarda bazı insanları özlemek yasak olmalı.
olmadı düşündüğünü anladığın an aklın seni fiziken cezalandırsın.
çünkü o özlemelerin devamına göz yummak söylememen gerekenleri söylemek istemene neden olabilir.
bunu yapamayışının getirdiği tatminsizlik,durumun sürekli aklında olmasını sağlar ve sonra ise;
söylememen gerektiğini bildiğin için söylememediklerini söylemek istemediğin bir anda söylemişken bulabilirsin kendini.

20080120

idrak333

bir şeyi göremiyor olman onun olmadığı anlamına gelmeyebilir kimi zaman senin görmene engel teşkil eden bir faktör yaratılmıştır esasında.
sen de göremediğim yoktur diyerek geçici bir huzura erersin.ama sonra varlığına dair ispatlar geçerse eline bu huzur kandırılmışlık olarak hayatında tekrar boy gösterir.kandırılmışlık olarak hissetmen de mevz-u bahis şeyi görememene neden olan sen tabanlı şeyleri gör-e-memek istemendir.yani gerçek acıtır,gerçekleri gören gözler acıtır bu görünmezliğin sadece sana özel olduğunu anladığın an buna neden olanın sen olduğunu da anlarsan işte o zaman canın yanar ki bu da o geçici huzurun üçüncü halidir.

idrak 2

bir şeyleri kağıtlara yazmak bence onları gerçekten unutmak istemektir.Çünkü kağıtlara yazdıklarınızın sizin isteğiniz olmadan meydana çıkma olasılığı yoktur çünkü onların elleri ve kolları yoktur.İÇlerindeki onca anlam ,onca anı onları canlı da kılmaz.Yani biz beyinimizde yaşayan herhangi bir anahtar ile su yüzüne çıkan o anılardan ya da anlamlardan ,durumlardan kurtulabilmek ve aklın oyunlarından zarar görmemek için yazarız.Yani aklın yanılsamalarımızla beraber temcit pilavına döndürdüğü 'O'nları unutmamak için unuturuz.
Bu hep böyledir aklındakileri kağıda yazarsın ,düşüncelerini sağaltırsın böylece o aktardıklarını ne zaman okuman gerektiği haricinde hiçbir şekilde hatırlamazsın.Çünkü bir yere yedeklediğinin farkında olan beyninin senin tarafında olan kısmı unutmana yardımcı olur.
Unutmamak için yazmak kisvesi altında tercihen hatırlamak adına unutmaktır tam olarak yaptığımız.
Farkettim de her şeyin bizim için satır arasında yaşayan bir anlamı var.Galiba çok içten pazarlıklı insanlarız.

20080117

3 soru 1 net cevap

neden 0 denizciyle karşılaştık?
-etrafta öylesine çok su var-dı- ki ve öylesine az ada.

kısa bir süre sonra..


peki neden bu denizciyle karşılaştık?
-çünkü o hala etraftaki onca suyun yarattığı yanılsamadan pay alabileceğini sanıyor.

daha sonra..

tamam da neden bu denizci denizciymiş gibi hissettirmiyor?
-denizci ancak denizinde öyle hissedebilir ve elinden geleni yapabilir.ama o hala bunun farkında değil.
neyin?
-senin karanda deniziymişçesine davranıp zaferler kazanmaya çalışmasının ne derece eğreti durduğunun.

20080113

panto[mim]

Mimli başlıklar için artistik isim bulma çabamı bir kenara attıktan sonra T.İlhan arkadaşımızın bana pasladığı mim olayını layıkı ile nyerine getirmeye and içtim.
Evet sorulara geçiyoruz ışık hızıyla;

1. Yemek olsam ne yemeği olurdum?

2. Müzik aleti olsam ne olurdum?

3. Araba olsam ne olurdum?

4. Aylardan hangisi olurdum?

5. Ayakkabı olsam hangisi olurdum?

6. Kıyafet olsam ne olurdum?

7. Renk olsam ne olurdum?

8. Hayvan olsam ne olurdum?

9. Şu an okuduğum kitabın 137. sayfasında neler var?

anketlerin bağrından kopup gelen cevaplama isteğim ile bismillah diyerek başlıyorum;


1)Çok fazla ''ekmek yoksa pasta yiyoruz''cu bir cevap olacak ama ben kori soslu tavuk olmak isterdim böylece o tadı istemek yerine o tadın kendisi olup o zevke doymuş olurdum.

2)Müzik aleti olsam Opeth'in kullandığı akustik gitar olmak isterdim,dünyada büyü denen bir şey varsa bunu müzikle yaptığına inandığım sınırlı sayıdaki gurp ya da kişilerden biri olan Opeth'İn elinde daha da anlamlanmak için.(burdan toni braxton gibi '' I wish that I was in your arms Like that spanish guitar'' demiş gibi hissettim ama neyse)

3)Araba olsam 1964 chevrolet olmak isterdim ya da Saab herhangi bir model.

4)Aylardan yine yine yine Eylül olmak isterdim.

5)Ayakkabı olsam Nike Mach Runner olmak isterdim.Bana göre bundan daha rahat bir ayakkabı asla olamayacak çünkü.

6)Kıyafet olsam çok kalite ve şık görünümlü eşofman olmak isterdim.

7)Renk olsam beyaz olmak isterdim temizlik ve saflığı temsil ediyor çünkü hatta elimde olsa dünya barışını sağlmak isterdim ahahahaha,neyse renk olsam erik yeşili olmak isterdim.Öyle bir renk bilmiyorum hayatımda,hastasıyım.

8)Hayvan olsam Lama olurdum.

9)Gecenin Sonuna Yolculuk'u okuyorum Louis-Ferdinand Céline'den. ''İnsan asla yeterince ürkek olamıyor'' diyerek kendisinin haberi olmadan insanların kendisine dair kurduğu komplo teorilerinden nasiplendiği ve huzura erdiği anı anlatmakta.OKUYUNUZ


VE mim olayına gelelim bu sefer de
Özgürizm'e ve ArielOrtega'ya pas atıyorum.Diğer arkadaşlarımın mim konusundan haz etmediğini bir şekilde biliyorum,konseptleri dışında zaten bu mevzuu.
Gerçi Ortega'nın bu mim'i yaptığını biliyorum ama olsun affetmem hahayt.


-anne bitti.


teşekkürlerimi sunarım ve öperim.

veresiye defteri

bu fotoğrafa her baktığımda aklımda opeth/ending credits çalıyor.sanki bir şeylerin hesabını tutuyormuşum ve nihayete erdirmem gerekiyormuş gibi.
bir de ben veresiye defteri adını hiç sevmedim,bana hep amiyane gelmişti ama şimdi baktığında insanların kredilerinin tükendiği anların yazıldığı bir defter olsa olsa veresiye defteridir.benim hayatımdan aldıkları zaman ve mutlulukları not alıp veresiye olabilecek olan miktar aşıldığında üstlerini o çok sevdiğim kalemimle çizdiğim defter.
şarkıların ya da fotoğrafların kaderlerdeki kesikleri oluşturabileceğini ya da sonradan düşünüldüğünde demek ki ondanmış çıkarımı yapmama neden olabileceğini ki bundan hiçbir zaman haz etmedim, kim bilebilirmiş.

*8 parmağım yok.
sabretmek hazır olan iyi niyetten yemektir.
koşulsuz ve karşılıksız sabreden zaten evliyadır benim gözümde bu yüzden o kısımla ilgilenmiyorum bile.
iyi niyetiniz tükenene kadar yani sabır konusunda zirveyi zorlayana kadar neden olan kişi ya da şeyin hayatınızdan çıkması sizin ve tabi ki onun hayrınadır.

20080109

im nin'alu

anlatmak istediğiniz durum, cümlelerinizin içinde 'merhaba ben buradayım' diyerek size ya da okuyan herhangi bir kişiye el sallıyorsa gerçekten profesyonel düşünemiyorsunuzdur,üzerine bir de insanların kehanette bulunmasına ramak kalmadan tarafınızdan tasdiklenmiş olan durumunuzun anlatımını okuyup,istedikleri noktadan başlayarak sizinle alakadar olmasını istiyorsunuzdur.

yani bana sorsan ben tabi ki hayır derim ama günlerdir yazdıklarımın içinde bu kadar sıyrılan şeyler varsa çok fena gazım var demektir.
o zaman ne yapıyoruz?


im nin'alu
im nin'aaalu



hadi bakalım.

20080107

tam olarak ne söylemek istiyorsun?

anlaşılmayı umarak, anlatabileceğin kadar anlatabilmekten daha zor olan bir şey varsa o da anlaşılmamanın beraberinde getirdiği bağışlanma beklentisini satırların arasında eşit olarak dağıtabilemektir.
Bu bir başarı değildir,olması gereken,içinde,beraberinde olandır.Eğer gerçekten satırlara eşit miktarda anlam dağıtmaya çalışıyorsak ya görmeyi bilen gözlerin bu eğretiliği ve sahtekarlığı görmesini içten içe kendimize itiraf etmeden istiyoruzdur ya da gerçekten bağışlanmayı gerektirecek hiçbir şey yapmamışızdır.
Sadece bize yaptığımız sandırılmıştır.

20080106

Benefit /Sex Sells



şöyle hep beraber geçmişe yollanalım falan filan diyerek kotardığımı düşünün.BU şarkıdaki sosyal mesajdan hazetmiyorum esasında.Yani bu şarkı ve bu yorum daha başka anlamlar barındırmalı o yüzden sözleri anlamamaya çalışarak dinliyorum ben diyeyim aşk acısına ilaç bir şarkı oluyor siz deyin mgk'nın kapanmasına tepki gösteren parça oluyor.

indirmek isteyen olursa eğer Benefit/Sex Sells burayı tıklayın

moleskine

uzuvlara giren içi anlam dolu moleskine defter açılmaz,açılması gereken zaman da asla gelmez.

rötarlı idrak

I was thinking what I'd say
For I found out when you left me
It's the something I think everyday
That I long for to tell the story

I was wondering my love
Our love is something special
Here I found you could stay
Today isn't the same

As if you said nothing
Nothing at all

As if you said nothing

All the time you knew
I tried to be good
To do the right things
You can help me find my way

Je repense à ce que je te disais,
( i think again at what I said to you )
Ce moment où tu m'as quitté,
( this moment where you left me )
Ca n'est pas quelque chose auquelle je pense chaque jour
( it's not something I'm thinking everyday )
Je voudrais te dire mon histoire
( I would like to say my story to you )


As if you said nothing
Nothing at all
As if you said nothing
Nothing at all
As if you said nothing
Nothing at all
As if you said nothing
Nothing at all
As if you said nothing
Nothing at all
As if you said...



*büyük punto ile yazdığım kısım fransızcasını anlamadığım halde çok daha farklı boyutta yamultan kısımdı,sözlerine eriştiğimde anladım ki duyguların yabancı dili yokmuş,söylenmek isteneni bildiğin şıp diye anlıyormuş.
tebrik ettim kendimi.

ve yine teşekkürler brandon.


o değil de şarkıların bazı bazı kaderiniz olduğunu farkettiniz mi hiç? öyle hisseden oldu mu ya da?
hatta mutfakta biri mi var?

20080105

Full Metal Alchemist/ To the Other Side of the Door


bu da fma kapanışlarından.bazen sırf bu parça çalsın diye buruk bir şekilde bitsin bile istedim.Japon 3 kızın normal görünmeye çalıştıkları klipleri de var bu parça için ama ben FMA kareleri ile görmeyi daha bir tercih ediyorum.
İzlemeyen varsa da izlesin FMA'yı.
O kaddarrrr
bu kadar dışavurum bile çıplak bir şekilde sokakta yürümüşüm hissi yarattı bende.

birisi kodlarımla oynamış olmalı.

artık ajanda

burda çok şey yazıyordu ama olduğumun dışında davranamadım hiç, bu beni mutlu edebilme potansiyelinde olsa da,rahatlatmayı kendine bir borç bilse de.
o yüzden okuyan kimse burda sadece çok fazla şey yazılı olduğunu bilsin.
hatta ben de her baktığımda olmuş olanın aksine yeterince boşluk ve yazılmışların izini göreyim.bu daha iyi.
yani bir nevi vandalistlerin yaptığı gibi ben de burdaki tarihe,tarihi eserime onu mahvetmek pahasına I WAS HERE ya da PUDRA WAS HERE yazıyorum.Olmadı türkçe de davranırız;

''Ben tüm söylemem gereken ama söylemem gerektiğine inandıklarımın izini burda bırakıyorum böylece sadece görmek isteyen gözlerimle bakmayı kabul ettiğim zaman görebileceğim kelimelerim oluyor.işine geleni görmeye sevdalı gözlerimin hayatının bir anında günde 2 defa doğruyu gösteren yanlış saat misali bana faydalı olmasını umuyorum yani.''

20080104

eureka

nuit says:
ben çok da hüzünlü bir insan değilim aslında
nuit says:
yani bunlar aslında şehirlerin özünde olanı tespitim ya da tasdikim ama ne bileyim
nuit says:
bazen de bu kadar manalı oluşlarını sorgulamak yorucu geliyor
x says:
xxxxxxxxx
nuit says:
evet bundan nefret ediyorum
nuit says:
yani sonrasında alışıyor insan
nuit says:
her şeyi anlamlandırıyor
nuit says:
hatta şeyde anlam arıyor
x says:
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

nuit says:
çok da öyle değil ama
nuit says:
mesela ben lisede edebiyat derslerinde hep metinde anlatılmak isteneni bulma konusunda en farklı cevabı verendim
nuit says:
bazı bazı da en uzak anlamı bulan olurdum
nuit says:
yani buna alışınca saçma olanda bile mantıklı bir şey aramaya çalışıp yoruluyorsun
nuit says:
her halta anlam verip kimisinin haketmediği önemi ona bahşediyorsun
nuit says:
zamanını ve beynini veriyorsun
nuit says:
bu noktada uygulamada olmasa da düşünsel anlamda her şeyin bir manası vardır diyerek onu beyninde anlamlı kılarak bir şekilde pollyannacılık yapıyorsun
nuit says:
halbuki hayır, bu çok anlamsız
x says:
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
nuit says:
büyük bir lüks ya
nuit says:
bir insanın zamanını çalmak çok büyük suçmuş
nuit says:
maddi bir karşılığı bile yokmuş
nuit says:
ama sen bunu kendine yapıyorsun hem de bilerek isteyerek
x says:
haklısın...



durumumu tam anlamıyla tarifleyebildiğim an bu andır.
and i hope you feel the same diye otomatik tamamladı benim beyin neyse.

20080102

Varan-çoktan- oldu 3


*

yeni yıl abasının altında sakladığı voyvoda kazığının benim varlığımla mükemmel uyumunu sağlamak için çalışmalarına yeni yıla girmeme 1 saat kalmışken başlamıştı.
Bu kadar prensip sahibi bir yıl daha görmediğimi belirtmeliyim.
Garanti edebileceğim bir şey o da gerçekten abartmadığımdır.
İşin kötüsü benim hayatımın her anında her durumda yağsız kazık tercih ettiğimi iyi bildiği için müşteri memnuniyetini de esas tutuyor.
Eee, Büyükşehir çalışmasa da hayat tam gaz çalışıyor.
Teşekkürler ,teşekkürler



*yani bu görsel biraz alakasız ama maksat kazık dendiğinde akla geleni perçinlemek.