Belfıtığı

şimdi son 1 haftadır şahsıma bazı smsler gelmekte.

''selam ben de seni merak ediyorum,20 yaşında dul bir kadınım.numaram 0546..... ara beni''
''selam biz azgın iki kadınız.çıldırmak ve çıldırtmak istiyoruz numaramız 0546..... ara bizi''

ibnelik yapmak adına telefon numaramı duvarlara belfıtığı adı altında yazan mı oldu nedir merak ediyorum.yoksa telefon numaralarımız da mail adreslerimiz gibi güvenilmez mi artık?

şunu yapmaya gidiyorum yakın zamanda.

indie

dinlediklerimin içinde geniş olmaya yakın bir yer kaplasa da indie müzikten tiksiniyorum sinsice.
bu değişmeyecek

belki de yattığım yerden mayışmış bir şekilde şarkı söylüyorum ben hahayt havaları olduğu için sevmiyorum
tamam kıskanıyorum.

indirilenler paneline baktığım an bağlantı hızı artıyor.

annesi odaya girdiğinde harıl harıl ders çalışıyormuş gibi davranan bir çocuğa benzer bir bağlantım var.

öğrenilmiş çaresizlik

değil tabi anlatacaklarım ama çağrışmak ne de olsa bedava. Antepian beni seçmiş ben de devamını getiriyorum
neler öğrendim evet

- cam macunu ve torpil kombosunun bacakları parçalayabildiğini(yaş 13)
-baca deliğine kızkaçıran tozu döküp yakmaya çalıştığında geçici olarak kör olduğunu ve bu duruma gülerken altına işeyebileceğini (yaş 13 ya da 14)
-hem rakibin hem de gözbebeğin olan çocuğa sevgini onun gözüne sopa sokarak gösterebildiğini(yaş 8)
-sunta bir masanın 2 çiroz çocuğun tepinmelerine dayanamayacağını ve kırılan masayı annenin odasına saklamanın hiç de iyi bir fikir olmadığını (yaş 7)
-Atatürk'ün Allah olmadığını ( yaş 6)
-Ananı sikeyim'in küfür olduğunu (yaş 9)(bu açığı büyük bir hızla kapadım emin olabilirsiniz)
-gün içinde çişini yapmazsan az da olsa altına kaçırabileceğini (yaş 6-7-8-9 hatta 10)
-babanın traş bıçağı ile kol ve bacakları traşlamamak gerektiğini (yaş 7)
-öğrenciliğin yarış atı olmakla eşdeğer olduğunu (yaş8-18)
-hırs yapmanın lazım olduğunu ama bana zararlı olduğunu (2000,-)
-elmayı ilk yiyen Havva olduğu için Havva kızlarına verilen adet sancısından muaf olmadığımı (yaş 14)(havva adındakilerin başı belada sanmıştım)
-günlük sahibi olmanın aleyhte bir şey olduğunu (lara falayın öldüğü sene)
-anadolu lisesi mezunlarını farklı kılan bir havaları olduğunu ve bunu yaşayarak tecrübe edebileceğini(kişisel reklam 1995-2002)
-''ben bununla yanyana oturmam' 'dediğin sana parayla bile resim kartonu vermeyen kızın senin 14 senelik candostun olabileceğini
-vaadlere inanmamak gerektiğini
-kişisel kıyametin kişinin ağzına salıncak kurarak sallana sallana sıçtığını( 2006,-)
-belphegor adlı şeytanın beni çok sevdiğini
-strüktür maketi(yapının taşıyıcılarını ifade edersin) için makarna istendiğinde götünle dinleyip çubuk makarna yerine kelebek makarna getirirsen insanları öldürebileceğini(sene 2002)
-kafanın iyi olması için herhangi bir maddeye ihtiyacının olmadığını(peligom hariç)
-ayrılan taraf benken hep pişman olduğumu(2006,14 temmuz)
-kadının tabiatında sevmek değil sevilmek varken bunun benim kodlarımda olmadığını
-mimarlığın bünyeye kattığı otu boku eleştirme durumunun bazen kendinden bile nefret etme sebebi olduğunu
-bir şeyi nasıl yapacağını bilmekten öte bir şeyi yapmaya çalışmanın lazım olduğunu
-çok fazla düşünmenin göte girdiğini
-insanların beni ağlama duvarı ve hatta günah çıkardıkları papaz gibi görüp benle konuşurken ciddiyetlerinden ödün vermeyip,pişmanlıklarını doyasıya yaşayıp, işlem bitiminde rahatladıkları için pişmanlık sebeplerine bumerang gibi mutlu bir dönüş yapabildiklerini
-fazla paylaşımın işgüzarlık, azının ise bencillik olduğunu
-zamanla aramda tensel uyumsuzluk olduğunu
be bu şekilde devam edersem çin seddi uzunluğu ile yarışır bir post yaratabileceğimi

öğrendim.
isteyen alsın.

denizi olan şehirlerde yaşamış insanların denizi olmayan yerlerde yaşaması kötü bir şey
bu yüzden onlara cennetten arsa bahşedilsin

öldürmeyen şey nasıl güçlü kılıyor arkadaş
bende mi sorun var?

simply red/sunrise

başkalarının yaşamlarına özenmeye başlamak çok tehlikeli zamanların işaretidir. yolda sakince yürüyen bir insana özendim geçen gün. halbuki bilemem ki ne türden sorunları var.
ama işte kendi penceremizden bakmaya sebep ''tükenmişlik sendromları'' var ceplerde.

görselleri nerden aldım bilmiyorum.kusuruma bakmasın sahibi.

the more i talk about it, the less i do control

okulda bir adet kahve makinası var. bir gün şekersiz içen arkadaşımla kendisini ziyaret ettik ve ''sen şekersiz içiyordun di mi'' diyerek yavaş çekimde elimi çok şekerliye götürdüm ve bastım.

işte tam da böyle bir hayat yaşıyorum.atını sken kovboy halt etmiş.ben hayatını sken kovboyum.çok yakında vudu büyüsü bozdurmak ya da kurşun döktürmek dertlerine düşebilirm.

Gerekirse...

Dışavurumlarda özellikle ben odaklı davranmaya çalıştığımda dolaylamak yüzünden kabız olmuş biriyim.kendime dair anlattığım bir aynadan yansıyan görüntünün olduğu kadar net olamadı hiç. sürekli bir alengirli boyuta soktum.bunun nedeni şudur vakti zamanında çooooook öncelerde 1000 platoniği olan kaştı, gözdü , 12 parmak bağırsağıydı diye diye lokal beğenmelerde rekor kırmış bir insandım. Üzerine ergenlik sosunu da dökersek oluşan günlüklerde ‘’bugün bir çocuk bana 3 saniyeden fazla baktı onu sevebilirim ohuş onunla evlenmeyi düşünür müyüm? ‘’ derişiminin ne kadar coşkun olduğunu takdir edersiniz. İşte bu şelaleliklerimin lara falay adlı kızın intihar etmesi üstüne satanizm olayının patlaması ve ergen çocukların günlüklerinin ailedeki belli başlı ecco homolar tarafından okunmaya çalışması aynı zamanlara gelir. Dediğim gibi günlük yazma konusunda hikaye boyutuna aktarma olayım olmadığı için genelde 2 ekmek , 10 yumurta,1 paket winston al gibi listelemelere yakın bir günlük girişimim oldu.
Tekrar neyse…(hayatımda 3 nokta kullandığım sayılı anlardan biri. Milko /enjoy olmadı emjoy)
Bu olayların üstüne benim meraklı ve aslında satanizm featuring intihar olayını skine takmayan abim annemi günlüğümü inceleme konusunda ikna etmiş. Benim gibi çalışkan inek bir öğrenciden bugün 5 aldım , sınıfın diğer çalışkanı seneme de böyle koydum yazıları bekliyor olmalılardı ki günlüğümdeki gereksizlik annemin alakasını kaybetmesine sebep olmuş ama ecco homo* abim bununla 1 asır taşak geçme konusunda sözlü bir onay almıştı.

Tekrar tekrar neyse…(varan 2)

Eve geldiğimde bir ajandaya bir şeyler yazıp gülen, bana bakan sonra onu gözüme sokan abimin ortadan kaybolması ile ajandaya yeltendim.gördüğüm şey ‘’bugün bir çocuk ben voleybol oynarken beni alkışladı,oh çok yakışıklıydı onu seviyorum onunla evlenicem kikikiki’’ oldu vay ne kadar da tanıdık derken jetonum düşmüş ve rezil olmuştum.

İşte dostlar o günden beri ben hiç günlük yazmadım.hatta bir anı anlatırken zibilyon cümle kullanma çabamın sebebi de anlayacağınız üzere abimdir.hiç bir zaman bugün şöyle oldu yazamadım hiçbir zaman tam olarak ne düşündüğümü de yazmadım çünkü cidden birden fazla yoğunlukta maddenin bir kapta bulunmasına benzer bir düşünce karışımım olurdu bir de düşündüklerimi manyakça bulurdum.
Bağlayacağım nokta şu artık yeter hayko yarım** diyerek anlatamadığım şeyleri buraya yazmaya karar verdim. Böylece kamuya bazen kamuyu mal etmek suretiyle mal edeceğim şeyler bende yabancılaşıcak ve aslında şifrelemeden dışavurumun çok cici bir şey olduğunu idrak edeceğim. Herhalde bilog hayatımın en uzun yazısını yazmaya devam ederken sonuç kısmında başka bir hikaye anlatıp takılan kasedi rahatlatalım.
Bilmeyen de mevcutsa belirteyim sanal ortamda uzun süredir forumdur last fmdi şuydu buydu diyerekten vakit geçirmekteyim( ve stumble) her türk gencinin de tecrübe ettiği üzere forum sitelerinden birinde moderatör olmuştum ve bazı insanların bu blogu okurken de edindiğini düşündüğüm mesafeli, terbiyeli gibi , hizaya geçmeyi gerektiren bir profil çiziyordum.hala çiziyorum ama yarı zamanlı diyelim. Ve o forum vasıtasıyla tanıdığım bir erkek evladı ile msnde konuşurduk. Bir ara çocuk ortadan kayboldu ve sonra tekrar ekledi beni. İnsanlarla konuşurken onlara yaptığım(ı düşündüğüm sonra elimde patlayan) saygısızlıklardan biri de film izlerken diyaloğa devam edebilmemdir. Bunun getirisi olarak karanlık bir ortamda klavyedeki tuşların yerini iman gücümle bulup bulamadığım anlarda backspacein son dakikada imdadıma yetişmeleri çok oldu.(nereye yol yaptığımı anlıyorsunuz biliyorum ,thats the stuff)

Ve aramızdaki diyalog şu şekilde akıp gidiyordu;
X kişisi:ya işte sanal ortam bir saatten sonra sıkıyor ,msnde tanımadığım insanlar oluyor , adres değiştirmek farz oluyor.
Ben: katılıyorum kesinlikle ben de genelde bir süre konuşmadıklarımı çat diye silerim böyle de denyoluklarım olmuyor değil.ama adres olayı artık zor geliyor.
X kişisi: bir de abuk subuk insanlarla iletişimim oldu can sıkıcı boyutlara erişti ben de kesip attım tamamen.
Ben:ben de düşünüyorum öyle bir şey ama çok çıldırmam lazım.(burda başlıyor her şey)(siz bu satırları yazdığım sırada hatta o satırları yazdığım sırada 1500 kere ekrana bakıp yazdığım harfi düzeltmeye kastığımı karanlıkta duvarlara dokunarak yol bulmaya çalışan kör gibi olduğumu düşünün) ama bak çok samimiyim nezaketen eklediysen eğer, ben üzülürüm. Ben de yapıyorum öyle kıramıyorum ekliyorum sonra milyon kişi ,can sıkıcı bir durum. O yüzden bir sonraki sefer bunaldığında beni eklemek durumunda değilsin. Ha listeden sileceksen de sorun değil gerekirse beni bile sil.
İşte burda zamanı durduralım. Ben bu son cümleyi aynen böyle yazdığımı düşündüm ve gönderdim sonra bir ampül yandı acaba ne yazdım? diye ekrana baktım ve şunu gördüm:

…. Gerekirse beni bile s*k


Evet hayatımda zamanı geriye almak istediğim anlar sayılıdır. Bu da onlardan biriydi magmaya ışık hızıyla indim, tüm kan yüzüme hucüm etti ve ben gerçekten boş ekranda deliler gibi backspace zorladım. Benim ne kadar mesafeli sert ve atarlı biri olduğumu bilen çocuk bir süre korkusundan tepki veremedi sonra izin isteyip yarıldı.
Eminim ki 20 yaşından sonra altına işediyse , işediği günlerden biri de budur. Sonra utancımdan çocuğu sildim tabi.
Hangi arabesk arkadaş söylüyordu bilmiyorum ama aynen öyle oldu;
Sonrası ayrılık.

*Ecco homo bilindiği üzere niçe amcamızın kitabıdır ama ben (cinsel tercih baabında eşcinsel olaranları tenzih ederek) yazdığım türden ibnelik yapanlara kendi dilimde döşemek ve huzura ermek için homo kısmını maskelemek için kullanırım.
**hayko yarım bu da hayko cepkine selam ederekten başka bir argolanma meyilim.

***o fotonun da gayet alakalı olacağını düşünüyorum.

potpuri bahar havası

-blog tracker beni mersinde algılıyor.

-salı günü gerçekten çok büyük sıçmanın eşiğindeydim ve ciddi manada pes etmiştim ama ne oldu kaderim bir u dönüşü yaptı.bu bağlamda çok şanslı olduğumu belirtmeliyim.

-kendimden hiç bir zaman emin olamadığım için otomatik tamamlama sepetimde çok şık bir sonuç oluyor

-insanların birbirini öldürme isteğinin tavana vurduğu yerlerden biri de toplu taşıma araçları.

-en garip aileye sahip olduğumu iddia edebilirim.

-kısıtlı vaktim varken zamanı harcama ve yetiştirme şansımı skme konusunda çok bonkör oluyorum

-konuşurken kekelemeyi anlayabiliyorum ama yazarken neden kekeler bir insan hatta konuşurken neden kekelemez de yazarken kekeler benicio del toro aksanı ile veğiz di backspace button

-osmanlı tokadı bir insan olsaydı adı louis-ferdinand céline olurdu.

-çok gerginsem eskiz yiyorum

-düşünelim çok geç yatıyorum çok erken kalkmak durumunda oluyorum çok kahve içme durumum oluyor saatlerce bilgisayar başında kalmak durumundayım kahvaltı huyum yoktur evdeysem nadiren karnım acıkır yemek yemeyi unuttuğum olur aç karına yola çıkarım sürekli bir koşuşturma modum vardır çok çay içerim sağlıklı beslenme durumları bende yoktur yürümek ya da koşmak ve hatta telaş etmek haricinde spor barındırmıyorum bünyemde.

-samsung marka telefonların şarjı bitmeye yakınken şarjını çok kısa sürede bitirmesine yetecek kadar etkili kafa sken şarj bitiyor alarmları var allah belasını versin

-sigara içmek vakit geçirmek konusunda cidden terapi gibi bir şey birini mi bekliyorsun? yak bir sigara onu içmeye odaklandığın için nerden baksan 5 dakika geçiyor insanı bir çok ortamda meşgul edebilen başarılı ,mesela sigara ya da alkol almayan birinin ikisinin de tüketildiği ortamda olması biraz ona işkence. o insanların eli de ağzı da beyni de meşgul oluyor o büyük es anlarında sen ise elinde kazma sapı tutar gibi bekliyorsun bön bön.

-kertenkele gibi kayalara tutunup hareketsiz kalmak suretiyle ısınmak istiyorum

-tüm zamanların en çok joe hisaishi dinleyen hayvanlarından biri benim artık last fmde

-bazen çok fazla sarışın zeka sahibi oluyorum ki bunla alakalı olayları zaten anlatıcam

itiraf.com

anladım ki benim olayım bir şeyi bir şeye benzetmek ya da tariflemek sevgili günlük modlarına giremiyorum çünkü olayları anlatma konusunda özür barındırıyorum o yüzden en iyisi aklımdan geçirdiğim randomda yazdığım şeyleri paylaşmaya potpuri kisvesi altında devam edeyim
subliminl textte şu var gayet sıradan bir yaşam da var ne anlatayım?

neyse
hadi.