20071108

madem son iki gündür kabızlığımın çeneme vurması ile burayı ağlama duvarına çevirdim ben de bir zahmet ibranice ya da arapçasını öğreneyim diyerek arama motorunu zorladım.bir de eşkiye bakayım demişken bu çıktı.
okuduktan sonra aynı şeyi icra ettiğimi hatırladım ve güldüm.belki de gülmedim ya da en azından bunu uygulamalı olarak göstermedim ama gülmüş kadar oldum.
her neyse evet burayı ağlama duvarı olarak da kullanabiliyorum galiba.ama esasında tamamen karalama defteri .

bunları seninle paylaşmak istedim sevgili blog-k
madem ağlama duvarımsın ara ara seni 2. tekile indirgemeliyim.
madde ile de iletişmek lazım ara ara

*bu bir adet ekşi sözlük tabanlı kopyala yapıştırdır.

kudüs' e atanan bir amerikalı gazeteci, ağlama duvarı'nın önünden gelip geçerken, bir musevinin her gün duvarın onünde diz çöküp dua ettiğini farketmiş. haftalarca aynı manzarayı görünce dayanamamış ve sonunda adamla bir röportaj yapmaya karar vermiş. adamdan izin aldıktan sonra teybini açmış ve konuşmaya başlamış:
- "isminiz?"
- "david. polonya yahudisiyim. 65 yaşındayım. smalla'da bir manav dükkanım var. evliyim. iki çocuğum tel aviv'de bir çiçek serasında çalışıyorlar..."
- "sizi her gün burada, ağlama duvarı'nda, dua ederken görüyorum."
- "evet, her sabah dükkanımı açmadan önce buraya gelir, dünya barışı ve ulusların kardeşliği için dua ederim. öğle tatilinde yine gelir, bu kez yeryüzündeki acıların ortadan kalkması ve bütün insanların refaha kavuşması için dilekte bulunurum... akşam da eve dönmeden önce yine uğrar; bu kez iyi ve dürüst insanların esenliği için dua ederim...cumartesi günlerimin tamamını da burada geçiririm, aynı şeyler için dua ederek..."
- "çok güzel. ne kadardır sürüyor bu?"
- " israil kurulup da buraya göç ettiğimden bu yana.. yani 40 yıldan fazla oldu..."
gazeteci etkilenmiştir. duygulu bir ses tonuyla sorar:
- " 40 yıldır burada dua ediyorsunuz... bunca yıl sonra nasıl bir duygu var içinizde? nasıl hissediyorsunuz?..."
yaşlı musevi; ümitsiz, bitkin ve üzgün bir ifadeyle duvara bakar ve kırgın bir ifadeyle cevap verir:
- "bilmiyorum. sanki, duvara konuşuyormuşum gibi bir duygu var içimde..."

5 yorum:

pudra dedi ki...

eşki yalnız.ahahaha
düzeltmiyorum bu sefer.

tarkan ikizler dedi ki...

nasıl yani diye bir döşeneyim diyecektim ama son cümle bütün olayı kurtardı:)

pudra dedi ki...

bundan bir anlam çıkartmalıyım hatta kendimi belki de şanslı saymalıyım ama mazur görülmeyi mi sağladı o hangisi olduğunu bilmediğim son cümle yoksa ,
yoksanın devamını getiremedim hahahah.

tarkan ikizler dedi ki...

hayır yani bu tipte yazılarla insanları yanlış yönlendiriyorlar, bu adamların öldürdüğü insanlar say say bitmez bir de yok öyle olsunmuş yok böyle olsunmuş dua ediyormuş vs diyecektim ki adam en son duvara konuşuyormuşum gibi geliyor diyerek olayı benim gibi yorumlamış zaten hani o yüzden öyle dedim....

pudra dedi ki...

Işık hızıyla kendime istinaden çıkarımlar yapabilme konusunda uzman olduğumun sinyalini de vermiş olmuşum böylece.